Londra’ya gitmeye karar veren herkes gezilecek görülecek yerleri incelerken genelde şehirdeki eski yapılar ve önemli noktaları önce yapılacaklar arasına alır. Londra’da gezilecek yerler ve yapılacak şeylere başka bir yazıda değineceğiz. Eğer futbola meraklıysanız , futbolun beşiğine gelmişken mutlaka bir futbol maçına da gitmeniz sizi bambaşka bir kültürün içine sokacaktır.
Eleştirel bakış açısından baktığınızda ; Futbol , Portekizli diktatör Salazar’in kitlelerin afyonu olarak gördüğü meşhur 3f formülünün üçüncü “f”sidir.( fado fiesta futbol). Kimilerine göre ise ona bağlılığı anlamlandıramayan insanların şaşkınlıkla izlediği bir spor dalıdır.
Ancak bir Ingiliz’e futbolu sorduğunuzda onun için bambaşka bir anlam ifade eder. Ingilizler için Futbol , ona delicesine bağlı oldukları bir kültürdür. Ingiltere’deki futbol kulüplerinin taraftarını incelediğinizde takımının ligdeki durumuna bakmaksızın sürekli takip ettiği, asla yalnız bırakmadığı (you’ll never walk alone ) , desteğini her ne olursa olsun sürdürdüğü bir profil ortaya çıkar. Burada daha önce okumadıysanız Nick Hornby’nin Futbol Ateşi kitabını okumanızı tavsiye ederim. Vahşi kapitalizmin etkisi olarak Rus milyarderleri ,büyük Ingiliz kulüplerini satın aldıktan sonra bunda bir azalma olsa da hala bu kültürü devam ettiren kulüp ve taraftarlar tabi ki bulunuyor. Yine tam bu bölümde Simon Kuper’in Futbol Asla Sadece Futbol değildir kitabı aklınızda olsun.
Turistlerin yolu Londra’ya düştüğünde tarih denk geliyorsa genelde Manchester United, Manchester City, Chelsea gibi büyük kulüplerin maçlarına bilet almayı düşündüğünü görürsünüz veya duyarsınız. Ancak kendinizi, iliklerinize kadar futbol kültürünün içinde hissetmek istiyorsanız kesinlikle diğer yerel takımların bir maçına gitmenizi tavsiye ederim. Ben de öyle yaptım ve Cumartesi gününü Fulham stadında Fulham ile Chelsea maçına ayırdım. Fulham Chelsea maçı bir Londra derbisi J Bu yazıyı yazdığım dönemdeki Fulham ligde sonuncu ve Premier League’de bu sene kendi sahasında oynadığı 14 iç saha maçının 10 ‘unu kaybetmişti.
Times nehri kenarında bulunan Fulham stadinin ismi Craven Cottage
Stadın yapımına 1894 yılında başlanmış ve ilk kısım kısa bir sürede inşa edilmiş. O zaman stada Turuncu Kutu denmekteymiş.Çünkü Stad kırmızı tuğla tarzında inşa edilmiş. Stadın o dönemde yapımı 15.000 £’a (o zamanın rekoru) malolmuş..
Stad 25.000 kişilik ve rakipte Londra takımı ise bilet bulmak çok zor oluyor aklınızda olsun. 1-2 ay önceden veya Fulham sitesinden bilet alınabilir. Normal fiyat 65 pound, karaborsada ise 100 pound.
Şimdi gelelim maç ile ilgili detaylara:
Önceden bilet almadıysanız trenden iner inmez bilet satan taraftarların sizi karşıladığını göreceksiniz. İlk karşılayan ekip bilet fiyatının 4 kati ücret istiyor. İyi pazarlık ve biraz araştırma ile max 2 kati fiyata en iyi yerden bilet alabilirsiniz
Metro ve trende atkılı ve formalı taraftarlar ile karşılaşıp Türkiye dahil tüm Avrupa futbolunu konuşabilirsiniz 🙂
Ayrıca istasyonda iki takımın renklerinin olduğu maç anısı olarak hatıra atkılarından alabilirsiniz
Tren istasyonundan stada giderken Times nehri kenarından ağaçlık ve yeşil bir yoldan gidiyorsunuz. Yolda Fulham’da oturan genç kız ve çocukların evde yaptığı kurabiyelerden alabilirsiniz
Stada vardığınızda sizi çok eski bir bina ve 2 katli sık evler karşılıyor.
Birçok uyarı nedeni ile evleri rahatsız etmemek için kimsenin bağırmıyor olması çok ilginç.
Stad girişindeki gişe en az 50 yıllık
Her tribünün altında kafe , mini pub , büyük ekran TV’ler ve çocuklariçcin xbox oyun bolumu var.
Tribüne çıktığınızda sizi ilk şaşırtan şey koltukların tahta ve çok eski olması
Büyük Fulham tribünü ortasında basın bolümü var ve seyirci ile iç içe. Yakındaki taraftarlar basın ile sohbet ediyor ve hiçbir taşkınlık yaşanmıyor.
Tüm tribünlerin köşesinde 3 katlı minik apartman benzeri balkon localar var.
Ayrıca misafir takım için ayrılmış bir kale arkası tribün var
Maç öncesi stada gelen taraftarların sıkılmaması için çeşitli organizasyonlar yapılıyor. Bunlardan biri Fulham takımından iki futbolcu ile canlı roportaj yapiliyor ve stad içi tv ve ses sisteminden yayınlanıyor.
Benim oturduğum tribün ise yaşlı ve orta yaşlı taraftarlar ile Çinli turistler tarafından doldurulmuştu 🙂
Sigara içmek Türkiye’deki gibi yasak ancak bir farkla . Orada bu kural uygulanıyor ve Tribünde kimse sigara içmiyor
Tezahüratları ise çok basit “Come on Fulham”. Sürekli bu şekilde bağırıyorlar 🙂
Chelsea taraftarı ise tezahurati ile bastırmaya çalışıyor.
Maç ne yazık ki Chelsea’nin 3-1 lik galibiyeti ile bitti. Ancak tribünler yine takımı tribüne çağırıp alkışladılar.
Gelelim Dönüş yoluna:
Maç sonrası bir kısım taraftar hemen trenle dönerken, bir kısmı Times nehri kenarından Fulham şehri içine doğru yürüyor.
Yolda bulunan bir çok pub ve cafede mola verip maç sonrası değerlendirmeler yapılıyor. Bazı PUB lara ise sadece Fulham seyircisi girebiliyor 🙂
Burada bir Gezecegiz tavsiyesi : Maç sonunda karnınız acıktı ve bir Türk yemeği yemek istiyorsanız Fulham içinde bulunan Gaziantep Kebap salonundan kebap ve döner yiyebilirsiniz
Londra’ya dönüş icin de Fulham icindeki Broadway Metro istasyonunu kullanmanızı öneririm. Bu güzergah üzerinde , şehirdeki az sayıdaki AVM’lerden birini görmüş olursunuz.
Futbolun beşiği Ingiltere’den Londra derbisi ile ilgili tüm detaylar böyle. Umarım Ingiltere’de olduğunuz dönemde bir Premier League maçına denk gelirsiniz ve siz de bu keyfi yaşayabilirsiniz.
Gezecegiz.com’u Facebook ve Twitter üzerinden takip etmeyi unutmayın 🙂
Pingback: Londra Gezilecek Yerler ve Londra Alışveriş - Gezeceğiz.Com